Geçtiğimiz günlerde Türk müzik hayatı bir rekora sahne oldu. Müzisyenlerimiz dahil çoğu kimseye duyurulamadı. İlgi mi çekmedi, yoksa Türkiye’de böyle başarılara artık önem verilmez mi oldu?..
Hangisi olursa olsun her başarı uzun uğraşlar sonucunda elde ediliyor ve diğerlerini geride bırakan bir zirveyi temsil ediyor.
Muhammed Yıldırır 1987 doğumlu. 12 yaşında yaptığı ilk bestesi “Şeytanın Rüyası” konservatuvarda sınav parçası olmuş. Babası Ali Yıldırır’ın verdiği ilk keman eğitiminden sonra 13 yaşında İtalyan keman virtüozu Maggini’den dersler almış. 2007 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından keman bilgi, deneyim ve yeteneğinin mükemmel seviyede olduğunu belirten bir sertifika verilmiş. Marmara Akademi’de Film yönetmenliği bölümünü bitirmiş. Film projesinde Paganini’yi oynamak istiyor. Halen (2015) İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı, Kompozisyon Bölümü öğrencisi. Beyoğlu Belediyesi Gençlik Orkestrası’nın şefi.
Ve o tescillenmiş bir müzik rekortmeni. Rus Besteci Nikolay Rimsky-Korsakov’un virtüözlük derecesinde ölçüt sayılan Yaban Arılarının Uçuşu (*) adlı interlud’u (araçalın) icrasında 1981 doğumlu İngiliz kemancı Ben Lee’nin Ocak 2013’de 54 saniye ile kırdığı rekoru 15 Haziran 2015 günü 37 saniye ile geçti ve bu rekorun yeni sahibi, “En Hızlı Keman Virtüözü” olarak Guinnes Rekorlar Kitabı’na girmeye hak kazandı.
Yıldırır, Guinness Rekorlar Kitabı’nın resmi temsilcileri tarafından tescillenen rekorunu, 15 Haziran 2015 Pazartesi akşamı Maslak Darüşşafaka Sosyal Tesisleri’ndeki keman dinletisi sırasında gerçekleştirdi.
Yıldırır’ın uzun çalışmalar sonucu elde ettiği bu başarısını tescilleme için destek arayışları o kadar kolay sonuçlanmamıştı. Şöyle diyor:
“… Rekor süresini kendi kendime yaptığım çalışmalarda 55 saniyeye kadar indirdim. Bu sırada Guinness ile yazışmalarım oldu. Jüriyi çağırmam için sponsor arayışı içine girmem gerekti. Ülkemizde bu işler çok zor ve çıkar ilişkisi fazla. Bu sırada rekor Koreli bir virtüöz tarafından tekrar kırıldı. Ben de yeni çalışma teknikleri geliştirerek rekoru 50 saniyeye indirdim ve yurt dışında sponsor arayışına girdim…”
Ve Türkiye’de tüm başarılı müzisyenlerin yaşadığı tecrübeyi genç yaşında yaşıyor, şöyle diyordu:
“Müzisyenlerin diğer müzisyenlere olan kompleksini bir türlü anlayamıyorum…”
* * *
Uludağ Sözlük’te ise “Muhammed Yıldırır” isminin altına şu yazılanları; Türkiye’de artık komik olarak kabul edilemeyecek bir boyutu göstermesi bakımından anlamlı buluyoruz. Şöyle yazmış –malum- iki tip:
“Töbestafurullah. Anne babasının hiç mi aklı yoktur hiç mi düşünmezler bu çocuğun adının soyadının aslında ne anlamlara gelebileceğini. Yazık” ; “Ana baba kurbanı. Ne acı, ne yazık.”
* * *
Müzikte başarı yetenekten, ortama, hocaya ve en önemlisi destek gibi birçok koşulun biraraya gelme zorunluluğunun yanında üstün çalışma azmi. Ve o azim ki öyle sadece parayla, rahat yaşam/çalışma koşullarıyla edinilen/edindirilen bir şey değil. Edinmiş olup da başarı gösterene sahip çıkılmasını gerektirir.
Amatörlerin bir yaptığını ikinci kez yapamaması gibi Türk müziği dünyası uluslararası başarı gösteren sanatçı yetiştirme konusunda profesyonelleşemedi.
Durum Yıldırır’ın Twitter mesajında şöyle dile geliyordu:
“Bir Türk, Ülkesi adına birşeyler yapmaya çalışıyor ama ülkesi Bir Türk İçin, hiçbirşey yapmıyor. Ben yapmaya devam ederim…”
Müzikte hız ilk aşamada büyük bir beceri gibi algılanırsa da sanatçılık açısından tek başına bir şey ifade etmez. Yıldırır bunun bilincinde olduğunu icralarında gösteriyor.
* * *
Erişilmesi zor bir uluslararası başarıya genç yaşta imza atmış, bilgiden, eğitimden diğer desteklere değin verilen her katkıyı kabul edebilecek; bu katkıları karşılıksız bırakmayacak bizden bir sanatçı portremizi - içinde bulunduğumuz durumu hatırlatması bakımından- anlatmaya çalıştık.
Muhammed Yıldırır bize geçen günlerimizin geri gelmemesi gibi, gelip hemencecik giden nice değerlerimizi hatırlattı.
Umarız bu kez böyle olmaz…
______________________________
(*) “Yaban Arısının Uçuşu” : Rus besteci Rimski-Korsakov’un (1844-1908) 1899’da Puşkin’in doğumunun 100.yılı nedeniyle bestelediği “Çar Saltan Masalı” operasında 3 kötü kadın Çar Saltan’ın karısı ve oğlu hakkında dedikodu çıkararak onların bir şekilde bir fıçıya konulup denize atılmasını sağlarlar. Anne ve oğul büyülü bir adaya çıkar, oğul Guidon burada kuğu prensesi ile evlenir ve adanın kralı olur. Ancak babasına ulaşma isteği içinden hiç gitmez. Sonunda Guidon, bir yaban arısına dönüşüp babasının krallığına üç kez gider. Her seferinde hala dedikodu yapmakta olan kadınlardan birini sokar. Kendi ülkesine uğrayan denizcilerle haber yollayarak babasını adasına davet eder. Çar Saltan, Guidon’un ısrarlı davetini kıramayıp bir gün adaya gider ve ailesiyle kavuşur. Hikaye mutlu sonla biter. Guidon’un yaban arısı şeklindeki yolculuğu Yaban Arısının Uçuşu "The Flight of the Bumblebee" virtüözite ölçütü bir eser olarak müzik literatüründeki yerini almıştır.
Piyano uyarlaması Kırım Tatar kökenli bir başka Rus besteci Sergey Rahmaninov’a (1873-1943) ait olan "The Flight of the Bumblebee" icra rekoru ilk olarak Alman Keman virtüözü David Garrett (1980) tarafından 2008’de 66 saniyede, ardından İngiliz keman virtüözü Ben Lee (1980) tarafından iki kez, önce 58 saniye (2011), en son da Ocak 2013’de 54 saniye ile kırıldı.
(**) Video kayıtları için bkz:
http://www.musikidergisi.com/video-52-turk_keman_virtuozu_muhammed_yildirir.html