Bu sorunun cevabını vermek çok zor mu? Belki de zordur. Bakalım ne demek istiyor bu soru?
Bütün müzikoloji ve müzikoloji dışında müzik ile ilgili birimlerde ders veren araştırmacı, akademisyen her kes bu sorunun cevabını düşünmeli. Pek çok kişinin “hayır olmaz” diyeceğini umuyorum ve “evet olur” diyenleri aşağıdaki sorulara muhatap kabul etmiyorum.
Bibliyografyasız müzikoloji ya da müzik araştırması olabilir mi? Olmaz. O halde nasıl oluyor da bir çok makalede bibliyografya yer almıyor? Bunda bir yanlışlık olabilir mi? Çuvaldızı kendimize batıralım. Demek ki sorunun zor kısmı varmış. Daha önce bu konuyu ele alan birkaç yazım olmuştu.
Bu yazının başlığındaki soruya “olmaz” diye cevap verdiğimizi varsayalım.
O halde birkaç “genel bibliyografya” adı veriniz? Bazısının yazarını bazısının kitap adını hatırlamanız farketmez. Yeterki birkaç “genel bibliyografya” adı verebilir misiniz?
Diyelim ki verdiniz, verdiğiniz “genel bibliyografyalar”ın müzikle ilişkisini kurunuz.
Şimdi şu ikinci soruya dikkat kesilelim: “Türk müziği ile ilgili birkaç bibliyografya” adı verebilir misiniz?
Sorularımıza üçüncüsüyle devam edelim: “Türk müziği ile ilgili yayınlara yer veren birkaç yabancı dil bibliyografyası” verebilir misiniz? Bütün bibliyografyalar uluslararası yayındır, çünkü belirlenmiş kurallar uluslararası kütüphanecilik tarafından ortaya konduğu için, bir bibliyografyanın hangi dilde olduğu önemli değildir, yaygın kütüphanecilik kurallarının asgarisine uyması yeterlidir. Bu şekildeki bir yayını elde eden araştırmacı kolayca ondan yararlanabilecektir.
Böylelikle elde üç sorumuz var ve bu durum her müzikle ilgilenen akademisyenin ve araştırmacının bilmesi gereken en az üç bibliyografya olmalı anlamına gelmektedir.
Müzikte araştırma yöntemleri dersleri veren, müzikte araştırma yapan öğretim görevlisi, öğretim üyesi, araştırmacı, müzik yazarı, müzik öğrencisi bunları bilmeli.
Şimdiki sorumuz müzikle ilgili araştırma yapanlara:
Bir bibliyografyadan yararlandınız, küçük bir bilgi, bilmediğiniz bir kaynak veya araştırmanın adını öğrendiniz veya bildiğiniz bir kitabın yazarını öğrendiniz veya bildiğiniz bir kitabın baskı tarihini öğrendiniz, yazdığınız araştırmanın/tezin/kitabın bibliyografyasında/kaynakçasında bu bibliyografya kitabına yer verecek misiniz?
İşte en çok ihmal edildiğini düşündüğüm “telif hakları” ihlali, tespit edilemeyen “intihal” durumlarına sebep veren olay.
Kaynakçasında olması gerektiği halde, bir tek bibliyografya olmayan o kadar çok araştırma var ki.
Bibliyografyalar, araştırma tekniğinde ikinci adımdır (birinci adım ansiklopediler/genel bilgi veren eserlerdir). Yani bibliyografyalar her araştırmacının bakması gereken yayınlardır. İnternet geldi, oyun bozulmadı, ihmaller çoğaldı. Kitaplara bakmağa erinen, bulduğu bilgiler ile çalakalem yazı yazanlar çoğaldı. Oysa bu ihmal araştırmada kalitenin düşük olmasına sebep olmaktadır. Olmamalı. Araştırmacıya yakışmaz.
Müzik camiasında bilinmesi gereken zaten birkaç bibliyografya var (hemen internet demeyin):
Türkiye bibliyografyası (genel bibliyografya)
Index Islamicus, yabancı dil doğu kültürü genel bibliyografyası.
Mustafa Yeşil, Türk Müziği Bibliyografya Denemesi
Onur Akdoğu, Türk Müziği Bibliyografyası: XV. Yy-1928
M. Salih Ergan, Türkiye Müzik Bibliyografyası: 1928 sonrası
S.T. Işık-R.Uslu, Müzik Bibliyografyası: Yabancı Dil yayınlar
Şimdi internet diyebilirsiniz, bir çok kütüphane kataloğu aslında bir çeşit dijital bibliyografya işlevi görüyor, fakat bunlar basılı yayın değil, “efradını cami, ağyarını mani” bibliyografya değil. Alana hakimiyet basılı yayınları doğru kullanmakla mümkündür.
Şimdi diğer yardımcı yayınlardan söz edebiliriz. Bunların genelini Musikişinas (2005) dergisinde yayınlamıştım, şimdilerde “muziklopedia” sitesinde de yayınlandı (2016).
Türk Müziğinde Bibliyografyalar Bibliyografyası, 2005
Müzikoloji ve Kaynakları, 2006
Müzikte Araştırma Yöntemleri, 2011
Fakat bu yazıda dikkat çekmek istediğim nokta, bütün bu bibliyograyaların kendi dönemlerinin en önemli yayınları olduğunu bilmek ve yararlanma konusu (1), ikinci olarak (2) günümüz müzikolojisi bu yayınların üzerine zenginleştirilmiş bilgilerle dolu yeni bir yayına ihtiyacı olduğu. 2001’de bu konuya dikkat çeken bir bildiri sunmuştum. O günden bugüne 15 yıl olmuş.
Daha önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim, 1994’ten beri yazmağa çalıştığım bir müzik bibliyografyasının başına gelenleri. Yayınlamak isteyen yayıncılar, sponsor arama mücadelesi, emekli bir milletvekilin yardım etmeğe çalışması falan filan. Fakat orada anlatmadığım bir konuyu burada belirtmek istiyorum. Bir dergi benden Selçuklular öncesi Arapça yazılmış müzik eserleri bibliyografyası istedi. Para istemedim, sadece “benim adımla mı yayınlanacak” dedim, “evet” dediler. Bir hafta uğraştım, yazdığım bibliyografyadan seçkiler yaparak yeniden istenen şekle göre düzenleyip, gönderdim. Dergi bir çıktı, yazı başkasının yazısıyla karıştırılmış yazarsız haliyle bana geldi (Konya 2012). Yazının dipnotunda yaptığım bibliyografya katkısı sebebiyle teşekkür edilmiş, elbette o teşekkürü kabul etmiyorum, yazım katledilmişti. Bütün olumsuzluklara rağmen bibliyografya çalışmasına yıllardır devam ettim.
Hatta dijital bir veri tabanı projeleri ürettim daha baştan reddedildi. Bu anlamda üniversiteler neye yarar anlamıyorum. En anlamsızı da rektörlerin üniversite adına emeği bedavaya getirmeğe çalışmaları, hatta tiksindirici.
İşte artık bir hikayesi olan o bibliyografya yakında, büyük ihtimalle bu yıl yayında olacak. Müzik araştırmacıları takipte kalsınlar. Bibliyografyanın tam adı:
Müzik Bibliyografyası -1: 1. Kısım Müzik Eserleri Yazmalar ve Basmalar/ Music Bibliography -1: Related To Turkey, Balkan, Middle East, Middle Asia, Northern Africa Focused On Turkish Music - Vol. I - Manuscripts And Books
Bu bibliyografyanın özelliklerinden bahsedeyim biraz:
Bibliyografya üç kısım olarak planlandı. Bibliyografyanın 1. Kısmı yazma ve basma eserler; 2. Kısmı süreli yayınlarda yazılar ve makaleler, 3. Kısım Yabancı dil yayınlar. Burada sayılan özellikler sadece yayınlanacak olan 1. Kısımla ilgilidir. Bu paragraf Müzik Bibliyografyasının devamına işaret ediyor demektir.
Öncelikle kendisine Türk müziğini, Ortadoğu müziğini merkeze almak suretiyle yakın müzik coğrafyasını, birbirinden ayıklanamayacak derecede Türkiye’yi ilgilendiren Avrupa, Kuzey Afrika ve Doğu müziğini ilgilendiren yayınlar esas alınmıştır. Yerel, Yöresel ve Genel Müzikler ama hepsi “müzik”le ilgili veya müzikten bahseden eserler.
Yazmalar, Basılı Yayınlar. Kısaca bu başlıkta verebiliriz ama biliyoruz ki yazmalar ve basılı eserlerin künyeleri, yazar adı, kitap adı, basıldığı yer, basım tarihi, kaç sayfa olduğu, nota barındırıp barındırmadığı, yazmanın bulunduğu yer (kütüphane veya arşiv), yazmanın bulunduğu no, kaç varak olduğu gibi bilgileri barındırır. Yazmaların en eskisi XI. Yüzyıla uzandığına göre, bibliyografyanın kapsadığı eserlerin tarih aralığını kabaca 1070-2010 yılları arası olarak düşünebiliriz. Zaman zaman eksikler, 2010’dan sonrasına ait ilaveler olsa da.
Yazmalar, Osmanlı Türkçesi, Arapça, Farsça eserleri barındırır. Basılı Eserler, Osmanlı Türkçesi ve Türkçe Değiştirilmiş Latin Alfabesiyle yazılmış eserleri barındırır. Toplamda yaklaşık 7000 civarında eser adını içermektedir. “Türkiye Bibliyografyası”nda olmayan birçok müzik yayınını bu eserde görebilirsiniz. Çünkü bazı yayınlar kişisel baskılar olduğu için “Derleme Müdürlüğü”ne gönderilmemiş ve Türkiye Bibliyografyası”na girmemiş olabiliyor. Online aramalarda anahtar kelimelerle ulaşılamayan eserler olabiliyor. Bu bibliyografya sadece eser adlarını listelemekten ibaret değildir.
Bu bibliyografyanın en önemli özelliklerinden birincisi cildin sonunda bir indeks/dizin barındırmasıdır. Dizin ağırlığı konulara yöneliktir. Şahıs isimleri, yer adları ve konular. Dolayısıyla pek çok konu başlığını içeren yazma ve basma eserlere işaret edilmektedir. Bu yayın araştırmacılar için hem konu hem de kaynak bilgisini hazır hale getirmiş bir bibliyografyadır. Ayrıca müzikolojik gelişmelere işaret eden bilgiler barındırmaktadır. Yani bir yazmanın üzerinde akademik çalışma yapılıp yapılmadığı bilgilerine yer verilmiştir.
Bu bibliyografyanın en önemli özelliklerinden ikincisi cildin sonunda yazmalar listesini barındırmasıdır. Yazmalar bulundukları kütüphaneye göre düzenlenmiştir. Bilindiği üzere yazmalar bazen farklı adlarla kataloglarda yer almaktadır, bu sebepten kütüphanelere göre yazmalar listesi kitabın kullanımını kolaylaştıracaktır.
Böyle bir yayını kusursuz ortaya koymak ancak bir araştırma merkezinde tek işi ve hedefi bibliyografya olan çalışma gurubunun yapabileceği bir iştir. Ancak her ürün bilim alanına katkı sağlamaktadır.
Müzikoloji camiasına hayırlı olsun.
Gelecek yazım “müzikoloji ve keşif ilişkisi” üzerine olacaktır.