Müzikolojinin uzayla ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Öncelikle fizik-ses-yankı-müzikoloji ilişkisi altında müzikolojinin uzaydan gelen seslerle ilgilenmesi gerektiğini söyleyebilirim. Uzaydan gelen sesler bir sanatçının bestesi olabilir. Müzikologlar, uzaydan gelen seslerle ilgilenmelidir. Esasen bunu ben söylemiyorum, müzik tarihinin Kadim Döneminde ortaya çıkmış bir ilgi alanıdır, uzay.
21. Yüzyılda bu konuda farklı bir durum daha var.
YUSAKU MAEZAWA, Japon iş adamı, Elon Musk’ın 2023’te aya göndereceği ay yolcusu uzay turistleri taşıyacak uzay aracındaki bütün biletleri satın alan müziksever bir iş adamı. Biletlerin bir kısmını yanında götüreceği müzisyen sanatçılara hediye edecek. Acaba neden? Yazının sonunda açıklayacağız.
Demek ki Müzikoloji uzayla ilgilenmek zorundadır. Ulusal müzikoloji kadar müzisyenlerimiz de uzayla ilgilenmek zorundadır.
Türk müzisyenleri Japon iş adamının dikkatini çekecek konserler yapabilirse, belki bir Türk ud veya bağlama sanatçısı uzay turisti olabilir. Neyzen ya da meyzen. Ya da solist.
Geçmişte de müzikoloji/ müzik bilimi / ilm-i musiki/ ilm-ül musiki/ ilm-i edvar/ ilm-i elhan/ ilm-i gına astroloji/ kozmoloji/ astronomi ile yakından ilgiliydi. En azından fizikçiler/akılcılar ve metafizikçiler/ruhaniler olan iki ekolden birine göre.
İdris peygamberin özelliklerinden biri, astronomiyi iyi bilmesiydi. Daha önce bazı tespitler yapılmış olsa da yedi gezegenin keşfi onun zamanında kesinleşmiş olabilir. Öyle olsun ya da olmasın dünyada astrolojinin en güçlü olduğu dönem Mezopotamya’da onun zamanı olduğundan söz edilir. Astronomi onun zamanında müzik bilimiyle birleşti. Sonrasında astronomi ve müzik ilişkisi yorumları Platonculuğa bulaştı, oradan İhvanı Safa ekolüne. Platonculuk bilgisi doğu bilgisiyle birleştirildi ve Platon’un riyazat yaparak önce 12, sonra 24 makamı bulduğu anlatımı ortaya çıktı (mağara metaforu). Yeni Sistemci Dönem Anadolu edvarlarının vaz geçilmez bir anlatımı haline dönüştü. Bütün ilimlerin atası olduğu kabul edilen İdris peygamber müzik bilimini/müziği icat eden adam olarak gösterildi. Bu anlatılar müziği sevdirme yöntemlerinden biri olarak kullanıldı. Muhtemelen Avrupa’da da aynı söylemler devam etti. 1850 yılında modern müzikolojinin bu söylemlerden uzaklaştırılması planlandı, müzikoloji sadece müzikle, hatta sadece Avrupa müziği ile daraltılmaya çalışıldı. Bu alan daraltılması yanlıştı, bugün gelinen nokta yanlış olduğunu yeterince göstermektedir.
İlk defa ayakkabı ve elbise kullanımı veya yapımı ile bilinen İdris peygamberin (Ahnuh, Hanok, Enoch, Thot, Hermes/ üç nimet sahibi/ üç kere Hermes, Hoşeng, Merkur/ Utarid, Saturn, Metatron) Mezopotamya’da ilk defa yazıyı düzenleyen ve yazan kişi olduğu modern ilahiyatçılarca makale konusu yapılmıştır (Prof. B. Dartma), 30 sayfalık kutsal kitap sahibidir (Enochun Kitabı). Nuh Tufanı öncesinde yaşamış ve Babil ile Mısır’da yazı dersleri/ bilgi dersleri/ dini dersler vermiştir. Öğretisi <nosce te ipsum: kendini bil>mek üzerine kuruludur. Ama nasıl? Kendi gibi burası da tarihe karışmıştır, ama söylemleri aramızda yaşamaktadır. Müziğin Yeni Sistemciler dönemi edvar yazarları da eski Yunan filozoflarının bu bilgiyi Hermes/İdris’ten taşıdıkları düşünülerek doğu-batı bilgilerini birleştirmişlerdir (Hermetizm).
Yıl 2019, müzikoloji yine astronomi ile birleşmek zorundadır. İdris peygamber zamanında, veya Platon zamanında gezegenlerin sesleri olduğu iddia edilmişti. Hem de hiç bir dinleme cihazı olmadığı halde. Şimdi artık biliyoruz, uzaydan gelen sesler var, gezegenlerden gelen sesler var. Uzaydan gelen seslerin eski müzik bilimi tarafından iddia edilmesi ilginç. O zamanlar müzik bilimi astronomi ile ilgilenmişse şimdi neden ilgilenmesin?
Peki YUSAKU MAEZAWA neden sanatçılara bilet hediye edecek. Çünkü Dünya barışını ancak sanatçıların sağlayabileceğine inanıyor. Acaba! demeden önce Türk sanatçılarını, bu biletleri kapma yarışına davet ediyorum.
Müzikologlar, müzisyenler, sanatçılar astronomi ve astrolojiden uzak kalmayın.