Katibi edvarı adı verilen eser aslında bir güfte mecmuasının içinde yer almaktadır. M. Nuri Parmaksız’ın doktora tezinin içinde yer alır. Bu edvarı M. Nuri Parmaksız güfte mecmuasıyla birlikte çalışmıştır. Bu çalışmaların takip edilmesi aynı konuların tekrar tekrar tez yapılmasını önler. Hatta yapılacaksa öncekilere atıf yapılmasını sağlar. Aynı yazmalara dayanan tezlerden, veya aynı yazmadan bahseden makalelerden hatta kaynak olarak kullandığı yazarların çalışmalarını bile takip etmeyen tezlerin oluşmasından kaçınmak gerekir, müzikolojik alanı akademik olarak kirletmemek lazım. İşte yeni gelişmeleri duyurmak, hatalı bilgi aktarımında bulunmamak için yazılarımı bazen yenileyerek yayınlama ihtiyacı hissediyorum (Türk Musikisi Atlası, 2019, c.1, s. 215-234), fakat insanız, yine de hata olmaması mutlak değil.
Müzik tarihimizde Meragi ekolünün yanında yeni bir Anadolu ekolü ortaya çıktığı fikrini destekleyenler arasında Yalçın Tura, E.Poscu-judetz, S.Agayeva gibi isimlere bir yenisi daha eklenebilir. Nesrin Feyzioğlu her ne kadar Anadolu Edvarları veya Yeni Sistemciler gibi bir adlandırma kullanmamış olsa da Muradname ile ilgili makalesinde bu <iki eğilimin> (2008, s. 141) var olduğuna dikkat çeker. Muradname gibi manzum edvarlar, Anadolu edvarlarının bir özelliğidir. Bu kısa makalede söz konusu edilecek Katibi edvarı da manzumdur.
Katibi’nin edvarının 1530’larda yazıldığı tahmin edilmektedir. Kaynaklarından bahsetmese de, manzum yazılmış olması kaynağının da karşılaştırmalı müzikoloji yöntemiyle kolayca tespit edilmesini sağlar. Edvarın bestenigardan sebzendersebze kadar olan kısmı Seydi ile neredeyse aynıdır. Bu benzerliklerden dolayı kolayca Seydi edvarının bir nüshası denebilir, fakat bir edvarda özgün tarafların bulunması onu ayrı bir eser yapar prensibinden hareketle bu edvar Katibi’nin özgün edvarıdır, tıpkı 1518’de yazılan Makami’nin edvarı gibi. Buna benzer özgün örnekler makalelere konu olmuştur (bk. Tirevi’yi kaynak kullanan Mehmet Said’in 1775 tarihli edvarı).
Katibi’nin edvarı ile birlikte XVI. Yüzyılda yazıldığı tespit edilen üç edvar vardır: Seydi (1504 tarihli), Makami (1518 tarihli), Katibi (1530 tarihli). Üçünün manzum olması, hepsinin ana kaynağının Seydi metni olması, manzum kısım ve makamların tanımlarındaki benzerlik bu kişilerin birbirleri arasında hem şairlik hem de müzisyenlik açısından öğretmen-öğrenci ilişkisi olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Buna göre Seydi’nin öğrencisi Makami, Makami’nin öğrencisi Katibi’dir. 1538’de başlayan Kanuni’nin musiki yasağı çok sert uygulanmamış olsa da 1580’lere kadar sürmüştür (Türk Musikisi Atlası, c.1, s. 224). XVI. Yüzyılda henüz başka edvar tespit edilememiştir.
1530 tarihli olduğu öngörülen Katibi edvarının özgün tarafı sebzendersebz tarifinden sonra verdiği 9 terkip ilavesidir. Bu terkipler: mahur (Seydi’de yok Makami’de var fakat tanımları farklı), hocest (Seydi’de ve Makami’de yok), huzi (Seydi’de ve Makami’de yok), ….acem (tarifi Seydi’de ve Makami’de yok), sünbüle (Seydi’de ve Makami’de yok), nirizkebir (Seydi’de ve Makami’de yok), nirizsagir (Seydi’de ve Makami’de yok), türkihicaz (Seydi’de hicaztürki adıyla var Makami’de yok), zenburek (Seydi’de ve Makami’de yok, tanımı Kırşehri’nin avazezenburu).
Bu küçük karşılaştırma eserin özgün olduğunu hem de kaynak olarak Seydi ile Makami’nin eserlerini kullanmış olabileceğini göstermektedir.
Bu müzikoloji konulu kısa makaleden sonra edvar ve makam tarihi ile ilgilenenlerin 1530 tarihli Katibi edvarını da ihmal etmemeleri gerekmektedir.
Herkese iyi bayramlar.