03 Mart 2018 Cumartesi günü Cemal Reşit Rey’de İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın kuruluşunun 43. Yıl dönümü kutlandı.
Sayın İTÜ Rektörü mazereti nedeniyle bizzat değil ama bir telgrafı ile kutlamaya katıldı. İTÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ali Fuat Aydın davetteydi. Ve elbette İTÜ TMDK akademisyenleri.
Konserden önce sahneye çıkıp konuşma yapan İTÜ TMDK Müdürü Prof. Adnan Koç bazı temel gerçekleri dile getirdi, Ercüment Berker’i kurucu olarak rahmetle andı, İTÜ TMDK’nın öğrenci yetiştirmenin dışında Türkiye geneline sanatçı, müzisyen, öğretmen, akademisyen, aranjör, ton mayester, müzikolog yetiştirdiğini, bunların Türkiye’nin değişik üniversitelerinde görev yaptığını dile getirdi. Bu oluşuma katkı sağlayan ve rahmete kavuşanları hayırla andı, yaşayanlara ise teşekkür etti, katılanlara hoş geldiniz dileklerinde bulundu.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu’ndaki organizasyon saat 16.da pilav, 18.00’de konser şeklindeydi. Pilav ikramından sonra konserler başladı.
Programın sunumunu Yrd.Doç. Hatice D. Sevinç yaptı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından konserlere geçildi.
İlk olarak sahneye Hüseyin Turan çıktı ve birbirinden güzel türkülerden oluşan bir dağar sundu.
Ardından Dilek Türkan çıktı ve birbirinden güzel XX. yüzyıl bestelerinden oluşan (bir kaçı hariç) sanat müziği eserleriyle konser verdiler. Her ikisinin orkestrasında da, program kitapçığında yazıldığı gibi önemli saz icracıları vardı. Piyanosundan bağlamasına, kemençesinden kanununa.
Dinleyici sayısında katılım bir hayli fazlaydı. Seyirci çoşkulu idi.
Gıpta ile baktım, seyrettim, dinledim ve eski dostlarla sohbet ettim. İTÜ TMDK memurundan akademisyenine kadar tepeden tırnağa her kesin canla başla bu kutlamada bulunduğunu, katkıda bulunmaya çalıştığını gördüm.
1994-2011 arasında tam on yedi yıl İTÜ TMDK Müzikoloji Bölümünde görev yaptım.
Göreve başladığım ilk yıllarda, 1995-1996 yıllarında İTÜ TMDK’nın kuruluşunun XX. yıl kutlaması planlanmıştı. Müzikoloji Bölüm başkanı ve İTÜ TMDK müdürü Prof. Yalçın Tura hazırlık olarak benden bir bildiri istemişti. Bir bildiri hazırlamış ve heyecanla beklemiştim, kutlama gününü. Görev yaptığım kurumun XX. Yıl kutlamasına katılacaktım. Ama o günlerin siyasi atmosferinde kutlama gerçekleşmemişti. Kutlama yapılamamıştı, ne yazık ki.
Dolayısıyla benim için bu kuruluş yıl dönümü kutlamalarının ayrı bir önemi var.
Birlikte çalıştığımız üstatlardan, meslektaş arkadaşlarımızdan bazıları dünyadan göçtü, onları yâd ettik.
Bu kuruluş yıl dönümü bana bu ölümlü dünyada birbirimize saygı duyarak, fitne çıkarmadan, arkadaşlar arasını açacak girişimlerde bulunmadan, empatiyle birbirimizi dinleyerek anlamaya çalışmanın, birisine kötülük yapmamanın, ülke menfaati için fedakarlıkta bulunmanın, geride bir hoş sada bırakmaya çalışmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. İşte dedim dünya hayatının gerçeklerinden biri bu.
Diğer taraftan bir kurum olmanın uzun bir zaman aldığını düşündüm. Ne kadar kurucular <âkil insan>lar olsalar da kurumlaşma bir zaman alıyor. Bu uzun süreyi kısaltmak insanların elinde olsa da, en azından öyleymiş gibi görünse de, menfaatler çatışmasını bir kenara bırakmak mümkün olmadığı, niyetlerin her zaman masum olmadığı, masum olsalar da masum niyetin okunamaması, masum niyetlerin her zaman doğru ve iyi sonuç vereceği gibi bir gerçeğin olmaması, kurum menfaatinin çıkar çatışmasına veya masum niyete kurban edilmemesi gerektiği gibi gerçekler sebebiyle kısa sürede kurumlaşmanın zor olduğu anlaşılıyor. Tepeden tırnağa her kesin canla başla kurumlaşmaya katkıda bulunduğunu, katkıda bulunmaya çalıştığını görmek lazım. Elbette bunun arkasında kuruluş yılı bir hayli eski olan İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kurum tarihi ve tecrübesi olduğu gerçeği de unutulmamalı.
Prof. Adnan Koç doğru bir tespiti dile getirdi. İTÜ TMDK öğrenci yetiştirmenin dışında Türkiye geneline sanatçı, müzisyen, öğretmen, akademisyen, aranjör, tonmayster, müzikolog yetiştirdi, bunlar Türkiye’nin değişik üniversitelerinde görev yapmaktadır. Bu sayılanlar arasında sanırım tek eksik çalgı yapımcıları idi, onu da ben eklemiş olayım.
Sanırım iki yıl sonra yapılacak olan 45. yıl kuruluş kutlaması için bir hatıra kitabı hazırlamaya şimdiden başlanması gerekir diye düşünüyorum.
Dostluk içinde nice kutlamalar yapılmaya devam etsin temennisiyle, İTÜ TMDK’ya başarılar dilerim.