Müzikolog Prof.Dr. Gültekin Oransay'ın adına 30.yıldönümü, Ayhan Sarı'nın yazısı (20 Kasım 2019) anlamlı. Gültekin Oransay'ın başlattığı hareket, devam eden bir hızla müzikoloji camiasında büyüyor. Her ne kadar Prof. Yalçın Tura "müzikoloji için harcadığım zaman için pişmanım" demişse de bunun sebebi, Türkiye'de müzikolojiye hak ettiği değerin verilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Yazının başlığındaki Müzikolojide anmaya bir-kaç hediyemiz olacak. Yine bazı araştırma sonuçlarını paylaşacağım.
İlki klasik Türk musikisi döneminin önemli bir hanendesi olan Mustafa Itri Buhurizade Panoraması adlı yayınıma bir katkıda bulunacağım:
Bu çalışmam ünlü bestekar Mustafa Itri'nin hayatı üzerine bir kronolojidir. 1702 yılına şu ilave yeni bir paragraf bilgisi olarak eklenmelidir. Mustafa Itri Buhurizade, bir taraftan Kethüdalık görevine devam ederkeb, bir taraftan Padişah etrafında hanendelik görevini yapıyordu. 1702 yılında Sultan II. Mustafa henüz tahtta idi ve Edirne'ye Itri'nin de bulunduğu maiyetiyle beraber gitmişti. Orada kaldığı süre içinde Mustafa Itri Buhurizade musiki eğitim meclisinde saray müezzini Küçük Müezzin Mehmet Efendi, Yahya Nazım, Hasan Gülşeni, Mehmed Emin Tokadi birlikte musiki meşk ederlerdi.
Aristokrat ailelerin çocuklarına ders vermesiyle ünlenen ve Kesedar Ali Efendi'nin çocuğuna ders vermek için Edirne'ye gelen Mehmet Emin yeni katılanlardandı ve diğerlerine göre daha acemi idi. Fakat muhtemelen 3 ya da 6 ay süren bu eğitim ona musiki zevki vermişti. Çünkü bir yıl sonra müziksever II.Mustafa azledildi. Mehmed Emin Tokadi daha sonra İstanbulda kendisine intisab edenlere de bu musiki zevkini aşıladı. Bunlardan birinin Akovalı Şeyh Ahmed Hatem Efendi olduğunu Doç.Dr.Gökhan Yalçın üzerinde çalıştığı bir konu esnasında tespit etmiştir.
İkincisi, İstanbul Üniversitesi'nde tarih doktorası yapan Ensar Karagöz'ün Türkiyat Dergisi'nde (28/1, 2018) yayınlanan bir makalesinde Mustafa Itri Buhurizade'nin yakın arkadaşı ve ilk eğitmeni klasik türk musikisi döneminin önemli bir hanendesi olan Hafız Post'un özel notlarından oluşan bir Mecmua-i Keşkül'ünde yazılanları açıklamıştır. Bu mecmuada açıklananlardan yola çıkarak hem Hafız Post, hem de Buhurizade'nin hayatına ışık tutacak yeni şeyler bulunabilir.
Türkiye’de müzik tarihi alanında gelişmeler oluyor, bunu kabul etmek lazım.
Yeni bir konuda görüşmek üzere.