Meragi (Tebriz 1353-1435 Herat), eserlerini 1400 yıllarından sonra ortaya koymuş bir müzik teorisyeni. Ünlü sufi Nesimi’nin (Tebriz-ö.1417 Halep) doğum tarihi bilinmemektedir. Bulunduğu şehirler Tebriz, Bağdat, Şiraz, Diyarbakır, Bursa, Halep. Tahminen doğum tarihine bakılırsa Meragi ile neredeyse aynı yaştalar. Eğitim alması, Farsça ve Türkçe divan yazacak kadar şiir ürünü vermesi, şehir şehir gezmesi, Fazlullah (ö.1394) ile tanışıklığı, fikirlerinden ve düşüncelerinden rahatsızlık duyulacak derecede bir süreci yaşaması gibi çeşitli etkenlerle tahminen 50-60 yaşlarında öldürüldü. Hani şu <Ben melamet hırkasını kendim geydim eğnime> ünlü ilahinin sahibidir.
Türkçe şiirlerinden birinde <Altı âvâz on iki perde yegirmi dört şu’ab/ Hem rubâb u erganûnem çeng ile tanbûriyem> (Nesîmî Türkçe Divânı, haz. H.Ayan, 2014, s. 482; Nesimi Seçilmiş Şiirleri, haz.H.Araslı, 1973, s. 424’ten Shikhiyeva, 2018, s. 358). Nesimi bu şiirinde 12 perde 6 avaz 24 şubeden söz eder. O bu şiiri, Meragi’nin teorisini yazmadan önceleri söylemişse; bu şiir, Meragi’ye ilham vermiş olabilir?
Meragi ve Nesimi’nin birbirlerini tanıyıp tanımadıklarını, aynı ortamda bulunup bulunmadıklarından bugüne kadar söz eden olmamıştır. Fakat yaşadıkları ve bulundukları yerler itibariyle muhtemel olduğu anlaşılıyor. Nesimi’nin I.Uveys’in meclisinde bulunduğundan söz ediliyor, o sıralarda Meragi de onun meclislerindedir. İşte soru burda: Karşılaşmış olsunlar ya da olmasınlar, şiiri işitmesi yeter; bu makam sınıflandırmasının öncüsü Nesimi mi, Meragi mi?
Nesimi’nin 1417’de (bk.İslam Ansiklopedisi) öldürüldüğünü kabul edersek, Meragi bu sırada 12 makam 6 avaze 24 şubeden oluşan makam sınıflandırmasını 1390’lı yıllardan itibaren netleştirmiş, ilk eseri Kenzul-elhan adlı eserini 1404 yılında yazmıştı. Hatta bu sınıflandırmanın yazıya geçirilmeden önce bilindiği ihtimalini de Nesimi’nin bu şiiri sayesinde anlayabiliyoruz. Bütün problem bu şiiri, Nesimi, eğer 1350’de doğmuş, en az 20 yaşından sonra şiire başlamış ise, 1375 yıllarında söylemiş kabul edebiliriz gibi görünüyor. Teorik olarak bu mümkün ise de 1375 yılında henüz Nesimi (25 yaşlarında), Fazlullah Hurufi ile Tebriz’de yeni tanışmış, hayatlarının çakıştığı tek ilk nokta. Dolayısı ile şiirin ne zaman söylenmiş olduğu önem taşımaktadır. Aynı tarihte yazılan Cürcani’nin kitabında 24 şube anlayışı yok, 48 adet şudud var. Cürcani Mısır-Memluk, Anadolu çizgisinden Tebriz’e geçen bir bilim adamıdır. Eseri Urmevi ekolünün devamıdır. Onda 12 makam 6 avaze ve terkipleri bulsak bile 24 şubeyi bulamayız. Demek ki bu 24 şube makam sınıflandırması daha çok Tebriz bölgesine aittir. Nesimi 24 şube fikrini Tebriz’den edinmiş ve yanında taşımış olabilir demektir.
Şimdi sorumuz: Nesimi’nin bu şiiri 1400 yılından daha kaç yıl eskiye gidebilir? Bu sorunun Cürcani eserindeki karşılığı, 1375 ile kesilmektedir. Cürcani, 1370-74’li yıllarda Bursa’da I.Murat zamanında bulundu; Nesimi de Bursa’ya I. Murat zamanında gitmiş, ama zamanı bilinmiyor. Ahmed-i Dai’nin 24 şubeden söz ettiği Çengname’yi 1400’lü yıllardan sonra yazdığı, bu fikri Meragi’nin ekolünün bir yansıması olduğu ileri sürülmektedir. Öte yandan 1380’li yıllarda yazıldığı düşünülen ve Meragi’den hiç bahsetmeyen Farsça bir edvarda şube sayısı 26’dır.
Nesimi ve musiki konusunda ilk makale S. Agayeva’nın yazısı Musiki Mecmuası’nda (1979) yayınlandı. Bundan 9 sene önce Cihangir Gehramanov’un Nesimi sözlüğüne (Baku 1970) müzikle ilgili kelimelere birer birer bakılması da aynı sonucu vermekte, ama makale haline getirilmesi bir takım topluca değerlendirmeleri de beraberinde taşımaktadır. Bu makale yayınlanan <Müzik Bibliyografyası-2 Makaleler> (2016) kitabı sayesinde müzikoloji camiasına duyurulmuştu. Aradan geçen uzun yıllar sonra S.Shikhiyeva, Nesimi-musiki konusunda Nisan 2014’te Kazakistan’da bir bildiri sundu, sonra 2018’de Türkiye’de makalesi yayınlandı. Bir başka makale Nesimi Kitabı’nda (2019) yayınlanmıştır. Son üç yayında S.Agayeva’nın makalesine atıf yoktur. Bu sorunun cevabı ise hiç birinde yoktur.
Bu arada Meragi ile Fazlullah Hurufi arasında bir ilginin olduğunu bu araştırma sırasında öğrendim. Semerkand’tan çıkan idam kararı üzerine o sırada Tebriz tarafında bulunan Fazlullah yakalanıp Alıncak kalesine hapsedildi, daha sonra Miranşah tarafından kalede idam edildi (1394). Meragi’nin 1393 yılında yakalanıp Semerkand’a getirildiği, Timur tarafından bağ-bostan ve eş verildiği, eşinin ilk çocuğuna hamile olduğu günlerde, yani 1394 yılında, Fazlullah Hurufi’nin durumunu değerlendiren Semerkand devlet danışmanlarının aldığı kararı ve hatta idam infazını Meragi duymuş olmalıdır. Meragi, Fazlullah Hurufi adını aslında ilk defa 1375 yılında Muzafferiler şahının daveti üzerine bulunduğu Tebriz’de iken duymuştu. Nesimi’nin Halep’te 1417 yılında idamını duymuş olma ihtimali de vardır.
Anlaşılan başlıktaki muamma şimdilik çözülemeyecek gibi. Meragi, bu fikri Nesimi’den almış olabilir; veya tam tersi Nesimi bu fikri Meragi’den almış olabilir.
Hani Pandemi! Artık geçti. Haydi bütün Türkiye’ye geçmiş olsun. Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza ve canla başla çalışan doktorlara, sağlık görevlilerine çok teşekkürler.