Türk romanlarının müzikle ilgili olup olmadıkları, metinlerde işlenen müzikli sahneler, yazarlar hangi tür müzikleri romanlarında işler; meraklarımdan biridir. Müzikoloji ve Kaynakları (2014, s.82) yayınımda yaptığım gibi, bununla ilgili zaman zaman notlar da alırım. Meragi’nin romanı, Kantemiroğlu’nun romanı, Itri’nin romanı vb; bunlar yazıldı. Fakat müzik tarihi problemleri aşılmadan etkileyici romanlar yazmanın zor olduğunu düşünüyorum. Gerçekçi olmuyor. Roman yazacak kişi iyi bir Itri yahud Meragi uzmanıyla görüşerek kurgusunu yapmalı. Çünkü sağlıklı müzik biyografileri çalışılmadan gerçekçi olunamaz. Her ne kadar bazı müzikologlar biyografi yazmayı küçümseler de.
Geçenlerde gazetecilik lisansüstü programından bir tezi gözden geçirdim. Romanlar hakkında. Bir yerine, baktım benim düşündüklerimi yazılmış. Teze göre Osman Aysu’nun romanlarında bakalım hangi müzikler işlenmiş:
“Kurt Sığınağı’nda Doçent Orhan Alkan, Tchaikovsy ve jazz dinler, gitar konserine gider (1). Mavi Beyaz Rapsodi’de Kenan Pamir, Neyzen Niyazi Sayın’ın kasetinden Nûmân Ağa’nın Şevkefza Peşrevi’ni dinlerken (2), Anjelika da Save The Last Dance For Me’yi mırıldanır (3). Lee Palmer ise Lenin’in Mangası’nda Yellow Rose of Texas’ı söyler (4). Kuşkunun Ötesi’nde taksici kılığına giren MİT ajanı Orhan Gencebay dinler (5), Melanie ile Yavuz Shirley Bessie eşliğinde (6) dans eder. Mehveş ve Orhan’ın Prag Konseri Kuarteti Konseri’ne (7) gittiği, taksicinin İbrahim Tatlıses dinlediği (8); Odak Noktası’nda Beethoven’ın Ayışığı Sonatı Orhan’ın cep telefonu melodisidir (9)” (E.G.Bayram, yüksek lisans, 2004, PDF page 45).
Tanzimat dönemi romanlarında sadece Batı müziği varken, nereden nereye. Şimdi her türlü müziği dinleyen bir toplum olduk. Dokuz örnekte Türk müziği ile ilgili Niyazi Sayın, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses var. Bunlardan sadece biri Halil İnalcık’ın “yüksek musiki” dediği Türk Sanat Müziği’dir. Yani Z.Müren, O.Gencebay sahip çıkmadan çok önce, I.Dünya savaşının ardında kalmış bir öksüz müzik.
Safiye Ayla, ne güzel demiş:
"Ben öksüzüm, öksüzün hayatı olmaz ki."